Hayatınıza aldığınız birey, iyice sizin frekans enerjinizle ilgilidir. Hangi frekanstan yayın yapıyorsanız, ona uygun kişiyi hayatınıza çekersiniz. İlişkinizle ilgili bir sorun, memnuniyetsizlik ya da rahatsızlık varsa, o da karşınızdakiyle değil, iyice sizinle ilgilidir. Dıştan ahenksiz gibi görünen, oysa anla-şöhret çiftler arasında ‘çekim gücü’ vardır. Çevrenizde bedenen çirkin bulduğunuz ve yanındaki yakışıklı erkeği yargı etmediğini düşündüğünüz kadınlar mutlaka olmuştur. Kadın epeyce rüküştür, ama erkek çevresinde pervane olur, onu ilgiye ve hediyelere boğar. Hatta çantasını bile taşır. İşte burada çekim gücü vardır. 
Kâinat dualiteden, yani ikili dengeden oluşur. Karanlık-parlak, gece-gündüz, sıcak-soğuk, zinde-kuvvetsiz gibi. Sistemde her şey çekim yasasına tarafından dengede edinmek zorundadır. Bayan erkeğe eril olarak yaklaştığında, yani kontrolü ele almak, onu yönetmek istediğinde, erkek bir öyle faizsiz ve kayıtsız olacak, sonunda kadından uzaklaşacaktır. Bayan ne kadar verici olursa, sistemden ona öyle pinti bir partner gelecektir. Eğer enerjisel olarak kadının bilinçaltında önemsizlik kalıbı varsa, kendisine çekeceği partner de onu değersizlikle sınayacak biri olacaktır. Belki aldatacak veya telefonlara yanıt vermemek, buluşmaya geç gitmek gibi kadının değersizlik kalıbını tetikleyecek tavırlar sergileyecektir. Çünkü evrende denge yasası vardır. Partnerinizin aynası olduğunuzu, onun da sizin için bir ayna görevi gördüğünü kabul edip aranızda gelişen olaylara bu açıdan bakmayı denerseniz, o vakit sağlıklı bir ilişki yürütebilirsiniz. Mutlu bir ilişki için önce kendi enerjilerini tanımaları gerekir. Sahiden enerjisel olarak nasıl biri olduğunuzu bilmiyorsanız, hayattan ve ilişkinizden ne beklediğinizi anlamanız çok uzun zaman alır ve sistemde bu frekansla hatalı kişiyi çekersiniz. Doğru ilişki, ancak kişinin kendisini enerjisel olarak tanıdıktan sonra muhtemel olabilir. Mutluluğu bulamamanın nedeninin bilinçaltına tamamlanmış yanlış inançlardan kaynaklanıyor olabilir. İlişkilerde hep aynı döngüyü yaşıyorsanız, kişiler bambaşka olsa da yaşadığınız olaylar daima aynıysa, bilinçaltınızda sizi engelleyen inançlar olabilir. Ola Ki de geçmişte yaşadıklarınız ‘değersizlik kalıbı’ oluşturmanıza yol açmıştır ve belli başlı yoldan yani kendinizden ayrılmışsınızdır. Geçmişten arınmalı, ilişkilerden dersler çıkarmalı, bilinçaltınızı ve enerjinizi tanımalısınız fakat, ruh eşinizi bulasınız. Eğer kaybediyorsanız, kendinize inanmadığınız içindir. Ayrıca kendinizden daha fazla sevdiğiniz kişiyi mutlaka kaybedersiniz. Kovaladığınız her enerji, sizden kaçar. Problem düzelmez, siz düzelirsiniz. En can sıkıcı olayın içinde bile şifa vardır ve siz neye hazırsanız, o da sizin için hazırdır.
Kâinat dualiteden, yani ikili dengeden oluşur. Karanlık-parlak, gece-gündüz, sıcak-soğuk, zinde-kuvvetsiz gibi. Sistemde her şey çekim yasasına tarafından dengede edinmek zorundadır. Bayan erkeğe eril olarak yaklaştığında, yani kontrolü ele almak, onu yönetmek istediğinde, erkek bir öyle faizsiz ve kayıtsız olacak, sonunda kadından uzaklaşacaktır. Bayan ne kadar verici olursa, sistemden ona öyle pinti bir partner gelecektir. Eğer enerjisel olarak kadının bilinçaltında önemsizlik kalıbı varsa, kendisine çekeceği partner de onu değersizlikle sınayacak biri olacaktır. Belki aldatacak veya telefonlara yanıt vermemek, buluşmaya geç gitmek gibi kadının değersizlik kalıbını tetikleyecek tavırlar sergileyecektir. Çünkü evrende denge yasası vardır. Partnerinizin aynası olduğunuzu, onun da sizin için bir ayna görevi gördüğünü kabul edip aranızda gelişen olaylara bu açıdan bakmayı denerseniz, o vakit sağlıklı bir ilişki yürütebilirsiniz. Mutlu bir ilişki için önce kendi enerjilerini tanımaları gerekir. Sahiden enerjisel olarak nasıl biri olduğunuzu bilmiyorsanız, hayattan ve ilişkinizden ne beklediğinizi anlamanız çok uzun zaman alır ve sistemde bu frekansla hatalı kişiyi çekersiniz. Doğru ilişki, ancak kişinin kendisini enerjisel olarak tanıdıktan sonra muhtemel olabilir. 
Mutluluğu bulamamanın nedeninin bilinçaltına tamamlanmış yanlış inançlardan kaynaklanıyor olabilir. İlişkilerde hep aynı döngüyü yaşıyorsanız, kişiler bambaşka olsa da yaşadığınız olaylar daima aynıysa, bilinçaltınızda sizi engelleyen inançlar olabilir. Ola Ki de geçmişte yaşadıklarınız ‘değersizlik kalıbı’ oluşturmanıza yol açmıştır ve belli başlı yoldan yani kendinizden ayrılmışsınızdır. Geçmişten arınmalı, ilişkilerden dersler çıkarmalı, bilinçaltınızı ve enerjinizi tanımalısınız fakat, ruh eşinizi bulasınız. Eğer kaybediyorsanız, kendinize inanmadığınız içindir. Ayrıca kendinizden daha fazla sevdiğiniz kişiyi mutlaka kaybedersiniz. Kovaladığınız her enerji, sizden kaçar. Problem düzelmez, siz düzelirsiniz. En can sıkıcı olayın içinde bile şifa vardır ve siz neye hazırsanız, o da sizin için hazırdır.