Yeni filmi ile seyirci karşısına meydana çıkan Hazal Kaya, Pazar Sürprizi’nden Ömür Sabuncuoğlu’na verdiği röportajda, “Küçükken benden ne olur?’ diye düşündün mü?” sorusunu yanıtladı. Kaya, “Her çocuk gibi 6-7 yaşında dansöz olmayı istedim. ‘Mimar olayım’ diye düşündüm, sanat tarihi okumayı istedim fakat çok minik yaşta oyunculuğa başlayınca hayatım bu yönde şekillendi.” dedi. Oyunculuğa başladığı ilk yıllarda kendisine yapılan dayatmalarla ilgili de konuşan Kaya, “Magazin iklimi sertti o dönem. Sektörde kadın oyuncuların ne olacağını belirleyen bariz kurallar vardı. Daha kuvvetsiz olmam ya da daha eksik konuşmam konusunda diretmeler oldu. Bana kadar o dönem konulan en saçma kural, bariz beden sınırlarımın olması ve esrarengiz olmam yönünde olanlardı.” dedi.
Ali Atay’la evliliğinden Fikret Ali adında bir oğlu olan Kaya, oğlunun dünyaya gelişiyle birlikte tüm hayatının değiştiğini söyleyerek, “İnsanları daha anaç bir yerden anlamaya başladım. Annemi de anlar oldum.” biçiminde konuştu. Hem Fikret Ali’nin kendisi dek yaramaz bir çocuk olmadığını söyleyen Hazal Kaya, “Ben katiyen Fikret Ali dek ağırbaşlı bir çocuk değildim. Kafamda yedi yarık var örneğin. Annem bana beddua etmemiş iyi ama. 9 yaşında trafik kazası geçirip ölümden döndüm. Bu açıdan şiddet bir çocukluk geçirdim.” dedi.
Oğlunun babası Ali Atay’a olan benzerliğinden konu açılınca Hazal Kaya, “Doğum öncesi bebeğim bana benzesin diye ilk tekmelerinde kendi fotoğrafımı alıp baktığımı hatırlıyorum. Buna rağmen Fikret Ali, babasının aynısı. Babası gibi yakışıklı olduğu için mutluyum.” dedi. İkinci defa anne olmayı fazla istediğini dile getiren ve kız bebek arzulayan Kaya, “Kızım bana benzeyecek. Yakın zamanda olur mu bilmiyorum fakat çok istiyorum ikinci bebeği.” dedi. 